Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PEKİ YA

Gelecek Bir yatağın içinde çürümek Sırtüstü, umut kaplı yorgan   Yorgunluk Bir gecenin sırtından inip Yola yayan devam etmek   Sevmek Haddinden fazla Tüy döken zaman   Bilmek Yosun tadında bir sessizlikle Terk etmek kendini   Gitmek Islak bir kaldırımda Sakin kedilerin adımlarına Ayak uydurmak öylece   Geçmiş Edebimden bir susuş   Peki ya Yalnızlık Bir ustalığı yokmuş Başlı başına En kalabalık zihniyle En boş sokaklarda En tenha köşelerde En rahatsız koltuklarda Çömez kalışları sürüyor bitmeden  

DELİ KİRAZ

Acı beni aşar Hem his olarak, hem tat olarak Bir deli kiraz bilirim Kulaklarımdan sarkan İncileri izne yolladım Yoksulluk bunu gerektirir Kırmızılar allar Denizler ve hür bir kuş Acı benim boyumdan fazla Hem his olarak Hem deli kiraz

KIRMIZI BALIK

Acıyı nasıl çektiğini anlamazlar  Soran olur, ellerini sırtına bir dakikalık saran olur Acıyı nasıl çekebildiğini anlamazlar Acı diye bir şey olduğunu Senin içinden geçip başka insanların Yüzüne vurduğunu Görünmeden oysa o yüzlere   Belki biraz kıyısından anlarlar Bakışlarının deniz bitimi o kıyısından Geminin limana yanaşıp bir kalça değdirmesi Sonra geri denizine dönmesi kadar Bir dokunumluk anlarlar Sonra herkes kendi denizine Boğulana dek   Kimi boğulmadan bir öfke Kırmızı balıklar salar denizine Kırmızı balık kaç kaç kaç deriz öfkesinden, Kininden bu dünyanın kaç kaç kaç Kırmızı balık Yalnızlığa kaç, sonsuzluğuna ekimlerin Soğukluğuna kasımların, aralıkların Sıcak olan yerlerde mimsah dolu Sen hep kaç Kaç Öylesi tehlikeli ki çepeçevre çevrilmişken Bir dokunumluk anlarlar, Bin dokunumluk acıtırlar Kırmızı balık kaç kaç kaç Yalnızlığa kaç, sonsuzluğuna ekimlerin Kaç mimsah çevrilisin çepeçevre Bakmadan, yo...