Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HER DEFASINDA

Burada sana gözlerinin içindeki yaş kadar yakınım Burada sana gölgen kadar pervasız Yel değirmenleri var arka sokakta haddini aşmış Sorgusuz ağlıyor bulutlar iznim olmadan Hala neden var acılarımız Neden ikinci bir şans veriyoruz hala Ne kadar uzak ülke bu Varamıyorum   Şimdi bana olur olmadık yerlerin Çıkmaz sokaklarını ezberletiyorlar Öğle vakti Kül tablası masada oysa Sigarayı kalbimde söndürüyorlar Hala neden var acılarımız Durdurun Allah aşkına Otobüsü kaçırıyorum...

VAR BİR PERDE

Bir perde var İnsanın İnsanlığını kapatan Ondan kesin Ondan Görememelerimiz ‘insanlığı’!

İŞTE BÖYLE CESUR

Benim bir ruhum varmış Cesur Benim bir ismim varmış Marketlerde gördüğün Şu siyah, çizgi çizgi şey gibi Kare şekilli okuttukları şey gibi   Benim şey gibi Cesur İsmini bir türlü hatırlayamadığım Şey gibi bir anım varmış Ben anılarımın çoğunu hatırlamam Cesur Yakından bir adım uzak silinir Zorlanırım, kötü anılar unutulmalıdır Cesur   Ben iyilerini de unutuyorum Onlar bile sızlıyor kimse yokken Onlar bile benden bıkkın Cesur Varsın gitse her şey, biz Bir zaman dilimini ısırsak Ve bu sefer şansımıza tatlı olsa     Gülme! Sahte gülüşler çiçekleri solduruyor Yeni aldığım çiçeklerin Hepsi kurudu Cesur Menekşem bile bana küstü Hoş seni de bir köşede unutsalar Menekşeme hak verirdin.   Ben Menekşeme hak verdim Cesur Yakında sana yazmayı da unutacağım   Ama sen bize hak vermeyi unutma Ha bir de eğer bir menekşen varsa Arada bir sulamayı ihmal etme Cesur   Onlar unutulmayı hak etmeyecek kadar...

KARANLIK

Hatıralar,  En son gülüşün içine sığsa,  Kehribar kolyemin tanelerinden Her yorgun düşmelerimin ardından  Birleşse, bir mutlu surat olsa  Avuç içimden çıkmayı bekleyen  Kurulmuş eski bir oyuncağın  Duvarda çarpma izleri  Minik morlukları var  Elinden çekip almadan rüzgar  Son kalan sıvasına sarılmakta Beklemekteyim  Duvar dibindeki oturakların  hepsinin üstü cam parçalarıyla  dolarken, her yorgun düşmelerimin  ardından, son çırpıda bile Beklemekteyim Oo...  Hoş geldin yuvana ey karanlık  sanki içimde seni tutacak çok ışık  varmış gibi İnan bende  Beklemekteydim. Hoş geldin hoş geldin

MASAL

Zaman Sadece bir kere doğmuş İzbe çocukluğuyla Geçicilikten ibaret, esmer tenli bir gençtir Neler yaptığını bilmeden dolanıp dururken  Onu her gördüğümüzde üstüne anlamlar  Taşıyamayacağı anlamlar yüklemişizdir  Yaşanmış Ya da yaşanmak istenmiş  Bütün anlamlar  Tenine yapışmış en çirkin haliyle  Anlamsızlaşmıştır Zaman kalp kırmadan, gözleri yerde  Ömrümüzden geçmiştir.