SOLMUŞ MAHKÛMLARIN KIRBAÇLANAN MASALLARI
Sonsuza ulaşacak kadar
uzun bu zaman
Sonsuzluk,
kırbaçlandığında yarılan deri
Sızı olup mahkûmlarını yaratan
zindanda
Bir kırbaç, iki, üç,
dört, beş, on, on üç
Ve zamanla dediler
Zamanla
Oysa zamanla geçmiyor
Zamanla kapanmıyor
Zaman aslında hiçbir
şey yapmıyor
Oturup denizdeki
yansımasıyla
Kendini aldatıyor
Dünyaya yakalanma
bahanesiyle
Çıplak bir düş dönüyor
içinde
Yıldızlar ne garip,
Zamana sarıldıkça
batıyor
Tutundukça siyah
dokusuyla
Boğazlıyor suskuyu
Çöküntülerle insana
bürünüyor mahkûmiyet
Kronos’un oğlu
yutulmaya mahkûm
Göz ucuyla bir son
bakış gökyüzüne
Bulutlar yere değmiş,
sürüngen bir kadın
Ceset dolu özgürlüğün
yanında kıvrılı
Sonsuz, hırpalanmış bir
kalbin üstünde
Terk edilmiş
yansımasıyla birlikte
Soğuk bir luk kalmış
avucunun içinde
Tüm luk avucunun içinde
sığıvermiş
Masal hep yarım, hep
çocuk
Lukta kalmış
Mahkûmiyetten geriye
bir isim
Solmaktan taşlaşmış
çiçek duvarının
Üstünde zamana inat
Yazılı kalmış.
Tek kelimeyle muhteşem. Eline yüreğine sağlık.👍
YanıtlaSil