Kayıtlar

Haziran, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BÖYLEDİR

Oda karanlık uzanmışım yere Mahşer midillisi kapının dışında Bedenim sessiz bir -melodiyle baş başa   Bazı kuşlar seslenir Bazı kuşlar fısıldar Gagaları yüreğimin üstünde   Sonra onlar da ölür Beni fazla tüketmekten   Böyledir

KAYIP

Ağır bedenden Cılız bir ruh Çıkartıyor hayat Ellerinden tutup Yürümeyi öğretiyor Yer yer gülmeyi Yer yer sevmeyi   Devamında Adımlarını Tek tek Silmeyi üstünden Gülmekte Sevmekte Kaybolmakta Bir emek   Şimdi ağaçlar Söylemeli Özlesin Her rüzgâr estiğinde Süren Bu sessizliği Cılız bedeniyle   Gidişler Bedenden ağır Nefret kalır geriye Nefret Ölesiye kirli duygu Kalbi sancılı bir Doğuma mahkûm Ediyor   Ben ruhumun Sancılarından Bir çocuk doğurdum İsminde Gidişler saklı Gidişler Ölesiye dönüşsüz

GÜN

Hayat devam ederken…   Kimine duruyor öylece Dururken bir çizik atıyor Gece sadece gece Sabah sadece sabah oluyor   Anlam arıyor kendince Kuytularda yazgı Yazılanlar yalan kalıplar Anlaşılmak tatlı bir suç Tatlı bir suç istiyor insan   Gerçek kelimelerin kaybında Yalanların esnekçe çizildiği Duvarların ardından Görülmemiş zindanlar içinde Doğrulanmış suçsuzlar yatıyor   Belki görünür en gerçek düş Gerçek yazgıyla buluşur Bir yıldıza bakıp dilek tutar- Gece sadece gece Sabah sadece sabah olmasın   Şimdi ellerimiz yorgun Bir dudağı kapayamayacak kadar Yorgunluk çöktü üstümüze Yalnız değilim hala duyabilen Ama konuşma yetisini kaybeden   Denize yaklaşırken Bir uyurgezer gibi düşler içinde Bir çizik daha atılıyor Zaten gün bitiminde Bir baykuş konar omzuna   Bakışırsınız iki yalnız Bir düşmana, bilirsiniz Günün sonu bazen Kendinle tek kelime bile edememektir.

YABANİ GEÇMİŞ

Geçmişin tüm yükünü toplayıp Suratına çarpacak insanlar aradım Yine bir ayna solumasın nefesimi Sezgisi tutmasın gözlerimi diye Kırdım attım yerlere defalarca   Bazı notalarında hayat ellerimden Bazı kırılganlıklarında dallarımdan Sessizliğin içinde kış yılgınlığında Bu nefessizlikle bir ağaç gibi Dallarımı kırdım attım   Soluduğum rahim yüzlerce kişilik Tutunmak sadece yalansa gerçek Anlamak ölen kişinin ruhunu Çalmak kadar imkânsız görünen Anlamları da kırdım attım   Yabani bir geçmiş Geçse de kiri hep üstünde yalnız Elleri hep sırtında ağırlığın Kaç kez bakar insan Kendi gözlerine tereddütsüz Her gün kendi gözlerinin içine   Gözler affetmez Sözler kirpiklerde takılı kalır Baktığım bu düşmana Bir sözüm kalmadı Yabani geçmişin yalnız kiri Sır küpünle seni de Kırdım attım