Kayıtlar

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DERİNLEŞEN İHTİYARIN ÖYKÜSÜ

Bir ormanın ortasında yürüyor ihtiyar Alnında kırışık bir sütun Kıvrımlı oltalar teninde yer edinmiş Çığlıklara yabancı-duyumsamaz Duyumsamaz ellerinden akan suyun serinliğini, Gözlerine değen ışığın parıltısını. Alhambra karşısında, adım adım yakınlaşıyor Yıkık bir obje gibi kenarlarını kavrıyor. Ziyan bir anlam-anlam kazanmak için Yüklemlerle dolu yığınlar yarattı hayat. Karşısında derinlik ve ay gökte, ince sızı Bir ormanın ortasında yürüyor ihtiyar Zihninde yanılgısıyla dertleşmek, anlık Kalacak kadar sebebi yok ziyanımın diyor Bir karanlık yandım kendimde Kendimde kaybolmaya yürüyorum İçimde yıkımlar, gökte bir ay ve yıldızlar Kafamı kaldırmaya alışık değilim Onları ancak yansıdıklarında görürüm, Yalan aydınlığımız olmadığında. Doru atlar tepiniyor, sis değil bu biliyor. Bir ormanın derinliğinde yığılıyor ihtiyar Bugün dündeki bugünün zorluğuyla kapışıyor. Gözleri yerde bir yaprağa takılıyor Orman hayali kar yığınlarının altında Yakınlaş...

SOĞUK ZAMAN

Mum ışığında titrek heceler Bir ok gibi fırlayacak sayfadan Kalbimin ormanlık bölgesinden geçip En cılız ağacını vuracak   İnce bir acı sızacak gövdesinden Sayfayı çeviremeden ben Yere yığılacak kalbim Mum ışığında titrek heceler   Başımda bir kelime olacaklar   Neyzen son nefesini sunacak Bakacağım betondan zaman Yerinde yoksan, bu yıldan Gelecek yıla merasim vasiyetim   Bıraktıkların bıraktıklarımla Yerde yığılı zaman Okunmayan kitap misali tozlandık Hissedilmedik, okşanmadık, dinlenmedik    Tozdan bir çığ altında kaldı düşlerimiz Ya donarak ya dayanarak öldük.