DERİNLEŞEN İHTİYARIN ÖYKÜSÜ

Bir ormanın ortasında yürüyor ihtiyar

Alnında kırışık bir sütun

Kıvrımlı oltalar teninde yer edinmiş

Çığlıklara yabancı-duyumsamaz

Duyumsamaz ellerinden akan suyun serinliğini,

Gözlerine değen ışığın parıltısını.

Alhambra karşısında, adım adım yakınlaşıyor

Yıkık bir obje gibi kenarlarını kavrıyor.

Ziyan bir anlam-anlam kazanmak için

Yüklemlerle dolu yığınlar yarattı hayat.

Karşısında derinlik ve ay gökte, ince sızı

Bir ormanın ortasında yürüyor ihtiyar

Zihninde yanılgısıyla dertleşmek, anlık

Kalacak kadar sebebi yok ziyanımın diyor

Bir karanlık yandım kendimde

Kendimde kaybolmaya yürüyorum

İçimde yıkımlar, gökte bir ay ve yıldızlar

Kafamı kaldırmaya alışık değilim

Onları ancak yansıdıklarında görürüm,

Yalan aydınlığımız olmadığında.

Doru atlar tepiniyor, sis değil bu biliyor.

Bir ormanın derinliğinde yığılıyor ihtiyar

Bugün dündeki bugünün zorluğuyla kapışıyor.

Gözleri yerde bir yaprağa takılıyor

Orman hayali kar yığınlarının altında

Yakınlaşıyor, derinleşiyor daha da

Yaprak iki kanadını çırpıyor yerde 

Minik bir -cik sesiyle eziliyor karlar

Boğuk bir -ah sesiyle eriyor ihtiyar

Derinleşiyor…

Yüzlerce yıl sonra, kazıyorlar ormanı

Kırışık bir sütun bulunuyor,

Bir alın mıydı bu, bir sembol mü geleceğe

Mesaj mı vardı, yoksa bir hiç miydi

İhtiyar hala derinleşiyor

Derinleşiyor ve

Derinleşiyordu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİZİM ULAŞMAYANIMIZ MAKBUL

UMUDUN GÖLGESİ

İKİ LEM'