ACI KRALLIĞI

Tut bir cevabın ucunu, ser yere

Bu sefer sadece cevapları ser

Serildikçe yol boyu bir sütun çıksın

Serilen her yerde

Sütunlar isyanla yıkılır bırakalım

İlkler yoktur, sonlar gerçekler

İlk darbeni mağaranın kovuğunda

Son darbeye hazırlık diye yersin

 

Kibarlığı da bir kenara bırakalım

Mağaran kusar, toprağın kusar

Telkin edilir, ilkelleşirsin

Kendin kusarsın kendini

Doğumum, yarım kalmış hengâmem 

Bir yanım uzaklarda bir şehirde

Kalan yanım şifasız bir yeminle

İradem ansızın parlar, bırakırım

 

Örgütlenmiş yalanları var zihnimin

Perdeleri indirir, karanlığın takdimidir

Kimi ürker, oysa karanlık derin bir huzur

Sahte benliklerin seni görmemesidir

Karanlık, aydınlık bir sahtekâr ordusunu

İçine alıp yok edecek belki tek şeydir

Örgütlenmiş gerçekleri vardır zihinlerinin

Gerçekte, yalanda yoruma bağlı zindanında

 

İyi ki binlerce şatosu var acı krallığının!

Gerçek ya da yalan tüm kral ve kraliçeler

Payının peşinde maskeli acılarının

Acı, yüzlerce mutlu anı ayaklarının altına alıp

Ezer, yüzlercesi olmayan ise

Azına yaslanmış vaziyette

Azından uzakta biri olur hep

Önce çürür

Sonra kusurlarını bile kaybeder

 

Kusursuzluk

payının peşinde

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİZİM ULAŞMAYANIMIZ MAKBUL

UMUDUN GÖLGESİ

İKİ LEM'