Kayıtlar

Haziran, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

PARÇALAN!

Hayata kıvrım yerlerinden katlanıyor gibiyim Bu, buruk bir tat bırakıyor sabaha karşı Sabahın güzelliğini elinden alıyor Sabahın düşmanlığını kazandırıyor bana Ne yaparsam yapayım ittifakım geceye kalıyor   Buruk tadın sebebini açıkla   Dostuna dürüst ol, savaşın sahibini ilan et Perdelerin her daim içe kapanık, Gölgelerin yuvasız kalışını Konuş, korkma!   Kentin en gaddar gerillalarıyız artık Halk arkamızda, çığlıklarıyla deleceğiz Beklemiyordunuz, beklemediklerinizden Bekleyemediklerinizden vuracağız Uzaklara, çok uzaklara savuracağız   Parçalan!   İnsanın zaafları, insanın mutluluklarıdır Mutluluklarından parçalan! İzleyeceğim her yerinden çöküşünü Kaldıracak kalbim bunu! Yığılmayacak, yığılmadan duracak   Duracak zamanın tam orta yerinde Hiç saat takılmamış bileğimden tutacak Şarkının en güzel kısmından geçiyor olacağım Perde-i zulmet çekilmiş… Bileğimi daha da kavrayacak     Parç...

ÖZ(ET)GEÇMİŞ

Soluksuz bir kasaba vadisinde Dalları kurumuş ağaç gibi Huysuz ve öfkeli alabildiğine Öfkesinden üzerine karga bile konmaz, Çaput dahi bağlanmaz, yansımalarımız gibi Yerden çıkan dolaylı bir gerçek gibi mesela   Özgeçmişimiz, gelmişimiz geçmişimiz gibi Özgeçmiş dediklerinde sinirlerim kırılıyor Özgeçmişim rahatsız benim, kendini yazamadı İyileştiğinde yazar size kendini, merak buyurmayın! Onun da öfkesi boldur, yanına yaklaşılmaz Uğruna ne kanlar döküldü ne savaşlar   Karanlık küfürlerin içinde yürüdük kol kola Cesur, karanlık bir limanda öldü mesela Bir balık suyun yüzünden çıktı, kuyruğu aya çarptı Ölümü görün! diye bağırdı- Ölümü gömün! Canlıydık, geçmişimiz vardı, yoktu Susuz bir yoklukta yok oldu   Gömdük vasiyet üzerine Geçmişimizle birlikte bıraktık Susuzluk, suyu olan için bir deneme Olmayan için bir sınavdı, çaktık! Bir beşliktik adeta çakmalara doyamadık Çakarken çakıldık bitmez çamura Gelmişimizle geçmişimiz...