ÖZ(ET)GEÇMİŞ

Soluksuz bir kasaba vadisinde

Dalları kurumuş ağaç gibi

Huysuz ve öfkeli alabildiğine

Öfkesinden üzerine karga bile konmaz,

Çaput dahi bağlanmaz, yansımalarımız gibi

Yerden çıkan dolaylı bir gerçek gibi mesela

 

Özgeçmişimiz, gelmişimiz geçmişimiz gibi

Özgeçmiş dediklerinde sinirlerim kırılıyor

Özgeçmişim rahatsız benim, kendini yazamadı

İyileştiğinde yazar size kendini, merak buyurmayın!

Onun da öfkesi boldur, yanına yaklaşılmaz

Uğruna ne kanlar döküldü ne savaşlar

 

Karanlık küfürlerin içinde yürüdük kol kola

Cesur, karanlık bir limanda öldü mesela

Bir balık suyun yüzünden çıktı, kuyruğu aya çarptı

Ölümü görün! diye bağırdı- Ölümü gömün!

Canlıydık, geçmişimiz vardı, yoktu

Susuz bir yoklukta yok oldu

 

Gömdük vasiyet üzerine

Geçmişimizle birlikte bıraktık

Susuzluk, suyu olan için bir deneme

Olmayan için bir sınavdı, çaktık!

Bir beşliktik adeta çakmalara doyamadık

Çakarken çakıldık bitmez çamura

Gelmişimizle geçmişimizle çakıldık.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİZİM ULAŞMAYANIMIZ MAKBUL

UMUDUN GÖLGESİ

İKİ LEM'