GÖZ DUMANI
Teninde yara izleri devletler kurmuş Her biri bağımsızlığını kabul ettirmiş Her biri birbirinin aynı ama farklı Teninde kendi kadar kimsesizler var Kendi kadar teri üstündeler Ve kendinden zıttır, anlamaz Parlayan bir kuvars gibi Teri neredeyse hiç olmayanlar Birbirini bu savaşa sokmak için Fazla ter döktü batısıyla doğusu insanın O dar kanala, o geçit vermez dağa O kadar kana, sınırdaki evin taşlarına Sınırın dışında kalana olan merakı Zarların yokuş aşağı sallanışına Heba edilen terli beden Kükürtü boğmalıydı zamanında Duman altı gözlerinde tütsü izleri Uzunca, ince bir duman Mor damarlı sağ göz kenarı Liman manzarasına alışkın Elimiz Annibal’ın yüzüğünde Kime dur diyoruz bilinmez Durdurmak mı durmak mı niyetimiz Tersi bir dava mı görülüyor mahkemede Özgürlük, perdenin arkasından Silüeti görünen bir kuş kadar Yer kaplıyorsun, kelimeleri yutturuyor İçimizden konuşturuyorsun Yağmurlar sarkıyor şimdi Siyahlardan daha karanlık D...