Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GÜL SIZILARI

Karanlıkların içinden yalın ayak bir yalnızlık geçmeden Aydınlık bir selam vermişti elleriyle buzdan sabahlara Ama bu mevsim soğuk-eritememişti buzları İnce sızı taneleri karlarla kaplı inmişti Yeryüzüne   Ellerinden çiçek kaplı yastık kılıfları geçti yalnızlığın Kenarlarından minik çengelli iğneler bıraktı Yerlerini belli etti-sızı bir sızı iki sızı üç Bir tanesi var ki eline battı Çiçeklerden biri kırmızı gül oldu Yeryüzüne   Üzüldü-büzüldü gül toprağın üstüne denk gelemedikçe Biraz buruk kaldığını-efsununu bulamadığını düşündükçe Zamanla boynunu yere doğru eğdi Gözlerini rüzgâra inat dağların olduğu tarafa çevirdi Bir yaprağını öylece bıraktı Yeryüzüne   Rüzgârla taşındı diğerlerinin kulağına bu yapraktan geriye kalan Ne varsa çiçeğe dair Hepsi utandı açmalarının yarım kalmışlığından Duyanlar arasında beyaz bir gül Çiçekli elbiseye desen diye hapsedildiğini düşünürken Göğsünün yapraklarından birini kendisinin de bıraktığını...

KEDİ

Tırmalıyor kedi gibi hayat Saçlarımdan sarkıyor İpliklerimi birbirine doluyor Boynuma dolamasına çeyrek kala Başını okşuyorum Yumuşuyor hemen Gurulduyor istemsiz Ne kolaymış yaşamak Bir kedinin başını okşamak..

KARINCA

Bir karınca seni özler Ekmeğin kırıntı dökse özler Ayakların yere vursa özler Kalkıp karınca tozu dökersin O yine özler Bir karınca Küçücük bedeniyle kıvrıla kıvrıla Üstüne basılana değin Hep Özler