DAN
Gündüzler masum kedilere benzerdi Işık saçan gözlerle bakıp, Sivri dişlerini gizler, Tırnaklarını hiç çıkarmazdı Penceremden ay ışığı girmeye görsün Yüzüm gözüm kanardı Suç bana kalan Perdeleri örtmeyi unuttuğum dan Sustuklarım elimde kaldı Sandık dolusu yaralar, tırmıklar doluyum Taşasım yok yarına Her geçenle kırıldığım dan Parçalarımı biriktiremedim Bir sandık bulup saklamalı kendini Bu karanlıklardan, kararsızlıklardan Kendini bilmez savruklar dan Den den koyarak gidiyor dünya Ölesiye aynılıkla Oysa güzeldi kafalarımız Geçiciydi acılar, yalan dan Suyu uzatırdı biri Bir diğeri balığın kılçığını ayıklar Öteki yan masadan rakı otlardı Kimsenin düşesi gelmezdi kimsenin yakasın dan Rakı bitti mi dağılırdı herkes herkesin cakasın dan