HEP BİR GİBİ
Yorgunluğumun yönünü kana bulanmış
Dik bir yamacın başına çeviriyorsun
Zaman, kırılmaktan ürken kaya parçasının köşesi
Geçtikçe kırılıyor, kırıldıkça gözüküyor
Gözüme sokulur gibi
Sonsuzluğu dilerdim, arkamı dönüp gitmekle eşdeğer
Sevdiğim ne varsa, kim varsa gitmek onlarsız
Yeni ayrılıklar yaratmak gereksizliği
Zıt yollarda kaybolmanın gereksizliği
İçine sokulan çocuğa ihanet gibi
Ayrılıklar iğnenin o geçmeyen deliğine
Küfür ede ede kalbime saldırmaya başladığında
Neye uğradığını şaşırmış halde
Dikiş tutturamamışlığının vebalini,
İçine batan iğnelerle ödemeye başlar zavallı kalp
O senmişsin gibi
Oysa aynı yollarda ayrı insanlardık kalbimle
Çoktan satmıştık birbirimizi
Yakasına yapıştığım her acı
Gelirdi ansızın kalbime
Alışamadık, anlaşamadık bir çocuk gibi
Yorgunluğumun yönünü kana bulanmış
Dik bir yamacın başına çeviriyorsun
Atlayasım geliyor gökyüzünüzden
Acı kelimeler olarak inmek üstünüze
Islatmak sizi ‘sucuk’ gibi
Yüksek duvarlı odalarınız
Islanmanıza engel olsa
Kapınızda yatan kedinin bakışlarından
Ölümün miyavlamasını sizlere
Sunan hafif rüzgâr gibi
Bir gün pencerelerinizden girip
Pençelerinizin arasında sıkışıp kalacağım
Acımasızlığınızı unutmak ne mümkün
Ne mümkün sizleri unutmak
Sizin ölüme yatmayı unuttuğunuz gibi
Biliyorum bende bir gün doğdum
Bir gün öleceğim,
Her gün ölenlerinize inat
Ben sadece bir gün öleceğim
Bir insan gibi
Yorumlar
Yorum Gönder