KARANLIKTA HER MEVSİM
Yalnız bir güvercin akşamüzeri, saatim yoktu kolumda
Penceremden içeri, senin beni süzdüğün gibi
Gizli bir bakış bıraktı, içim ürperdi
Kalbim açıktı ve hiç fark etmesem de her şey açık
saçıktı
Cümlelere rağbet kalmamış, zaman duvardaki izlere
Sığınmış, Horos’un gözü bizi birbirimize kırdırmıştı
Minderimden kenara kaydım, elimde yanmış ömürler
Önüme yığılıp kalanların derin yanıkları
Kayıptı her yaşımda yaşlarım
Her birinden bir ruh fısıldadı izninle
Duyar gibiydim,
ürperdim cam açıktı
Sesin odayla buluşmuş,
güvercin gitmişti gecenin sesine
Yarasaların mı vaktidir
gece karanlığı
İnsanlar gizlenir
yuvalarında
İnsanlar gizlenmeli
midir yuvalarında gece karanlığında
Karanlık taşınamaz halde
omuzlarında
Korku, ayrılık,
karanlık… Karanlık ve ayrılık
Somut bir eş anlamlılık
Şimdi imkânsızda olsa
yüzün yüzümde
Geçmiş tüm ağırlığını
gözlerimin üstüne bastırmış
Gördüğüm renkler
siyahın tonları
Siyah…daha siyah…daha
ayrılık
Elim cama doğru biraz
daha karanlık
Biraz daha ayrılık
Bilmezler sadece
yaşıyorum
Her adımda ömrümün
saçıldığını bile bile
İncilerim döküldüler, eğilip
almadım hiçbirini
Değeri tartışılır,
zaman şaibeli
Dışarıda yapraklar
serpilmiş, üşümek
Tiz bir gıcırtı sen
gibi, içime işleyen
Ve çiçeklerle gelen
karanlığa
Çiçekler hem biraz
sevmek hem ayrılıkmış
Kalbimden ellerime
kadar sıyrıldı beyazları
Karanlıktan içeri cam
açıktı
Çiçekler ömrüme yayıldı
Ömrüm çevresinde başka
tükenmiş ömürlerle
Şimdi biraz daha yeşil
Seni gördüğüm bu yerde
Meğer karanlıkta her
mevsim
Bahar-mış
Yorumlar
Yorum Gönder