HUZ UR
Gökyüzü atlas gibidir yükseklerden
düşene
Bulutlar kıtaların şeklini alıp hizmet
eder
Huzuru maviye boyamışlardır misal,
oysa
Mutluluk renkle ölçülmez bilirdim
kıtalar üstünde
Beyaz bulutların büyüsüne kapılan
kuşların
Yere bıraktıkları hıçkırıklar
Camlara konan dertleri vardır
Huzurumu kaçırmaktan sakınan
hayallerimin
Yokuş aşağı yuvarlanıp bir çocuğun
bağcığına takılması
Ve bu süre içinde tüm kuşların
dertlerinin
Cam niyetine omzuma konması arasında
geçen sürede
Huzurun ne renk olduğunu unuturum
Huzursuzluk halinde uzunca bir süre
Kıtaların yerlerini bile bulamam
Döne dolaşa izbe bir köşe bulup
sığınan
Yoksul ruhum öyle tatlı bir yöne
eğilir ki
Yüksekçe bir yere çıkıp baksalar
Kafası kenardan görülür ama fark etmez
Ki yükseklerden düşen nüfusunun
fazlalığı
Zorda bırakır kendisini-üstüne düşen
düşene
Fark edilmek en son tehlike
Bir kelime sonrasında unutulan
Rengi belirsiz, kendi şekilsiz
Rüyalarda görülse kabus denmesi an
meselesi
Yoksul ruhun temsilcisi huz ur
Bedenden atılmayı bekleyen
Huzurumu kaçırmaktan sakınan
hayallerimin
Keskin kenarlı huzursuz parçası
Bu bedenin seni ağlaması güç.
Yorumlar
Yorum Gönder