SOMYA
Ağladığında eski somya sallanırdı
Dionysos zamanından kalma sallantılar kadar değil
Belki bir çocuğun hıçkırdığında vücudu
Ne kadar sallanırsa o kadar sallanırdı
Umudunu kaybetmiş, yüreği çimenlerle
Altlı üstlü bir oyun oynadığını sanırdı
Bazen sallantısı kesilirdi, korkardı
Bilirdi ardından gözünden damlayacak
Bir yolcu var
Elleri uzandığında yanaklarına
Gümüşservi bırakıp yalın ayak bir kadeh
Umut teklif edecek
Bir yolcu-kafasını sallandırıp
Baharla kışı birlikte resmettirecek
Yere damlamaya niyetsiz
Yanağında toplu iğneler biriktirip
Her sarılana batma derdinde
Hiç dinmek- durulmak nedir bilmez
Aksi ve bir o kadar vurdumduymaz
Bir yolcu
Yarı çaresiz
Medeniyetin tüm desteği ile
Bu yolcuyu kovacak yanaklarından
Sonra yine medeniyetin tüm desteği ile
Yeni yolcular kondurulacak
Ve her yenisi bir öncekinden
Vurdumduymaz ve aksi ve-
Merhametsiz
Toplu iğneler yerlerini
Çivilere bırakıp toprağa düşecek
Kendisi ise arkasındaki boş tabureye geçip
Somyasını unutacak
Bir vakit-niye unuttuğunu
Bile unutacak
Yorumlar
Yorum Gönder