ASİL ACI

Artık içimi bir ademoğluna ya da kızına değil

Önümden akıp giden yıllara döküyorum 

Bir sürahi nasıl dolarsa öyle doluyor gözleri

Yıllar ağladıkça ben anlaşılıyorum


Şu hayat mutluluktur tasvirleriyle

Çerçeveli, renkli gözlük takan 

İki üç televizyon kanalı ve

Birkaç umursamaz kitabın

Umursamaz yazarlarının ağzıyla konuşup

Akıl veren ademoğulları ve kızlarının çokluğu 


İçimi karartıyor, yağmur öncesi havası gibi

İçimde nemli rüzgâr esintisi ve

Huzursuz, hırçın, öldürmeye susamış

Kötü bir canavar, pençelerini çıkartıyor


Yaşamak bir kedinin başını okşamak gibi

Biraz sevgi biraz şefkat istiyor 

Biraz guruldamak istiyor, anlaşılmak

Oysa o kedinin kuyruğuna basıp 

Karşısında pembe şekerlemeler uzatıp

Neden mutsuzsun diyorlar, neden 


Acı, kirli gözlere görünmeyecek kadar

Ve insanlığını öldürecek kadar cani olana 

Kendini sunmayacak kadar asil 

Duruşunu bozmadan çekiliyor içi


Şu hayat mutluluktur tasvirleriyle

Çerçeveli, renkli gözlük takan

Mutluluk mutsuzluğun unutulduğu anlardır

Asil acına sor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİZİM ULAŞMAYANIMIZ MAKBUL

UMUDUN GÖLGESİ

İKİ LEM'