Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ACI KRALLIĞI

Tut bir cevabın ucunu, ser yere Bu sefer sadece cevapları ser Serildikçe yol boyu bir sütun çıksın Serilen her yerde Sütunlar isyanla yıkılır bırakalım İlkler yoktur, sonlar gerçekler İlk darbeni mağaranın kovuğunda Son darbeye hazırlık diye yersin   Kibarlığı da bir kenara bırakalım Mağaran kusar, toprağın kusar Telkin edilir, ilkelleşirsin Kendin kusarsın kendini Doğumum, yarım kalmış hengâmem   Bir yanım uzaklarda bir şehirde Kalan yanım şifasız bir yeminle İradem ansızın parlar, bırakırım   Örgütlenmiş yalanları var zihnimin Perdeleri indirir, karanlığın takdimidir Kimi ürker, oysa karanlık derin bir huzur Sahte benliklerin seni görmemesidir Karanlık, aydınlık bir sahtekâr ordusunu İçine alıp yok edecek belki tek şeydir Örgütlenmiş gerçekleri vardır zihinlerinin Gerçekte, yalanda yoruma bağlı zindanında   İyi ki binlerce şatosu var acı krallığının! Gerçek ya da yalan tüm kral ve kraliçeler Payının peşinde ...

İYİLERDEN ÖLDÜRDÜLER

Saldırabilecekleri neyim kalmıştı Sürekli hasta taşıyan bir kalbim ve soluk, yıpranmış Birkaç eski benlik, başka ses yok İşkence-hayır hayır, eski limandan başkası şahit değil İnsan heykelleri görmedim burada, martılarda geçmedi Kurgulubilimli şehrin üstüne Ay koymuşlar Bakınca anımsamalıyım sanki geçmişimi Eski kapaklı, yırtık ve nemli bir kitabın ortasından -Sızı bir fareyi kovalatır Karanlık içinde kendini yakalamaya çabalar insan Köşeye kısılana kadar kovalama sürer Köşede yüzleşmenin gölgesi, arkasında ışıkla Ve düşünmüş olmanın güzelliği ile yansır Şimdi nereye dönmeli- Kayaların üstünde bir amfitiyatro kurulu Perdeler kapalı, aralarsam çiçek açmış ağaçlar, Boyalı tahta kapılar, merdivenler, çeşmeler görülür mü Yoksa yine kan mı dökülür-bir ilgimiz yok Bunu çocukluğuma başını okşayarak anlatmalıyım Benim başıma tutmuyorlardı-uyku geniş koridorlu, Ilık ve sessiz bir kaçış yolu, artık söz yok-söz Dünya korunma birliğinin kırmızı listesinde ...