SON NEFESLERDE İKİZ
Biraz daha zaman, çok az
Rant
peşinde koşmaları nallarını acıtır
Karınca
yokluğunun varlığına sarılıdır
Her masum,
kanlı bir yapaylığa atılır
Ama önce
zulmün inşası için
Boşaltın,
gölgeler şehrinden
Geçip
gitsin damarlı göz kenarıyla
Yaşama
hakkımın ortasından
Yedi
bayraklı gemi geçip gitmiş
O da geçip
gitsin
Ne kan ne
kanım ne can ne canım
Ortalık
pirüpak ki ne pirüpak
Gören
ölmemiş kimse
Ölen zaten
bedensizdi der
Hissiz bir
sefillikle geçip gider
Devir
eteklerinde ziller
Dillerinde
kancık sözler
Zaman
ilerlerken içimize işlerler
Böyle
soysuzlaştırırlar, aman dikkat!
Aman
dikkat!
Levhaları
asılmalı
Kediler
güzeldir dokunmayın
Kendine
düşmanlıktır aksi
Deli
güreşlerinden hallice
Çıldırmış
bir elçinin elleri
Kanlı
mektuplar taşır
Orta çağın
son dönemecinde
Sıkıcı
boşluktan sızar gibiyiz
Kahire’nin
adını bilmediğim
Belki de
hiç var olmamış
Daraldıkça
daralan sokağında
Meyan
köklü dünyanın
Meyanına
kulak tıkamış
Bastonuyla yere harfler çizen ihtiyar
Derinleşen
ihtiyarın ikizi
Bana
yaşamak denmez, ona yarım
Bir
yabancıya beş, kıtalar arası elli beş
Ne sonuç
mu çıktı dersiniz
Birileri
ölüyordu Komutanım
Gittiğiniz
yerden ne kadar mesafedeyiz
Söylediklerine
göre
O mesafe
kendilerinin asilleri için
Sonsuzluk
kadar uzaklara tekabül etmekte
Bu
kendilerinin asilleri
Ve
çevrelerindeki kendilerinin katilleri
Haklılar
ve haksızlar savaşındalar
Medeniyetin
inşasına ise
Epey var
Komutanım
O epey ve
o haklar!
Ah-lar ve
Ah-lar…
Sanki
bardağı taşıran
Son
damlalar
Güzel
kalplerde dolanıyor
Sokakların
kenarlarında tek tük
Ve bir
fikir sunsam size
Şöyle
girerdim konuya
-Güzel
kalpler en çok
Ah
pompalar Komutanım
Tıp
kitaplarında eksikliktir
Diğerleri
de yazmazlar bunu
Vaadi vaade
sarıp
Vaatlerle
birlikte yemeyi önerirler
Herkes
herkes için herkes olur ve-
Ama bir
dakika
Herkes
herkes için herkes olunca
Hangi akım
oluyordu
Ya da bu
akım hangi anlama
Tekabül
ediyordu
-Menşei
insansa her anlam
Ölüme
O zaman
herkesli cümlelerin
Bana
verdiği herkesin gücü adına
Sonuç
kısmına yazabilirim ki
O tek tük
güzel kalp
Eğri bir
kanepenin düzgün bacakları gibi
Kanepesiyle atılmaya mahkumdu.
Az daha
unutuyordum
Zaman
Komutanım
Nallarını…
-Karınca
yokluğunun varlığına sarıldıkça
O nalların
altında kaldı
Yine o
zamanla
O zaman…
-Mahkumdu.
Yorumlar
Yorum Gönder